Ücretli Uydu Yayıncılığı hakkında

Ücretli Uydu Yayıncılığı hakkında

Ücretli Uydu Yayıncılığı hakkında
20’nci yüzyılın sonlarında dünya, teknolojik devrim olarak nitelendirilen bir
gelişmeye tanık olmuştur. Teknik anlamda, ses ve görüntülerin 1 ve 0’lardan oluşan serilere
çevrilmesi anlamına gelen dijitalizasyon, her türlü verinin (ses, resim, metin, video) daha
kaliteli ve daha düşük maliyetle elektronik ortamda saklanması, işlenmesi ve yüksek bir
hızda iletilmesine olanak tanımaktadır. Bunun sonucu olarak, ses, veri ya da görüntünün
dijital iletimi arasındaki teknik farklılıklar ortadan kalkmakta, bir başka deyişle yeterli iletim
kapasitesi olduğu takdirde her çeşit bilgi, her türlü iletim ortamı(kablo, uydu, karasal verici)
üzerinden taşınabilmektedir. Dijitalizasyon aynızamanda mevcut frekans spektrumunun ve
kablo kapasitesinin etkin kullanımısayesinde daha fazla ve kaliteli hizmet verilmesini
sağlamakta ve en önemlisi çift yönlü interaktif hizmetlerin oluşumuna zemin
hazırlamaktadır.

Yayıncılık, telekomünikasyon ve bilgi teknolojileri sektörlerinin yakınlaşma içinde
olduğu ve bu yakınlaşma sonucunda yeni ürün ve hizmetlerin ortaya çıkacağıbir gerçek olsa
da, ne tip yeni pazarların oluşacağıçok belirgin değildir. Nitekim, dijital teknolojiye olan
büyük ilginin ticari açıdan en riskli yönü şirket stratejilerine müşteri tercihlerinin değil,
gelişen teknolojinin yön vermesidir. Yeni teknolojilerin ortaya çıkışında hep karşılaşıldığı
üzere, tüketicilerin gerçek talepleri belirsizlik içermektedir. Ancak bu belirsizlik dijital
ücretli TV için çok geçerli değildir. Dijital ücretli televizyonun, teknolojik gelişme sonucu
piyasa ve hizmetlerin ortaya çıkmasınısağlayan en önemli platform konumunda olduğu çok
açıktır. Her ne kadar dijital dünyanın sunduğu evden alışverişgibi bazıhizmetlere ilişkin
tüketicilerin olasıtaleplerinin ne olacağınıbelirlemek güç olsa da, tüketicilerin kaliteli
filmler ve popüler spor olaylarıiçin ödeme yapma eğiliminde olmalarıve televizyon
operatörlerinin yayın haklarıiçin ödedikleri ücretler, dijital ücretli TV’nin konumunu
güçlendirmektedir. Diğer yandan arz açısından bakıldığında dijital teknolojinin, yayıncılık
sektöründe sağladığıetkinlik ve maliyet etkinliği ile değişiklikler teşebbüslerin gözünde bu
pazarın cazip hale gelmesine neden olmaktadır. Nitekim, dijitalizasyon ve sıkıştırma
teknolojisi, aynıiletim ortamların etkin kullanımınısağlamak suretiyle analog yayına göre
çok daha fazla kanalın iletilmesine, hizmetlerin kalitesinin artmasına ve en önemlisi çift
yönlü interaktif hizmetlerin oluşumuna olanak tanımaktadır.

Dijitalizasyon, yayıncılık anlayışınıönemli ölçüde değiştirerek sınırlımiktarda
bilginin radyo frekanslarıüzerinden analog olarak genişbir izleyici kitlesine tek yönlü
iletiminden, sınırsız miktarda bilginin bölünmüşizleyici kitlelerine çeşitli geniş-bant hatları
üzerinden dijital olarak interaktif iletimine geçilmesine olanak sağlamıştır
Dijitalizasyon, klasik yayıncılık anlayışınıtamamen değiştirerek televizyonu çok
amaçlıbir multimedya terminaline dönüştürmüştür. Dijital platform sayesinde bir TV kanalı
üzerinden çok sayıda ve çeşitte program kanalıalabilmek mümkündür. Bu kanallar, genel
kanallar ile spor, film, müzik, çocuk gibi tematik kanalları, radyo kanallarınıve evden
alışveriş, evden bankacılık, internet gibi interaktif hizmetleri de içerebilir. Ancak sunulan
bütün kanallar birlikte değil, paketler halinde pazarlanmaktadır. Genelde temel paket adı
altında genel kanallar bir kaç film ya da spor kanalıile beraber pazarlanmaktadır. Yayıncı
firmalar, bu temel pakete ek olarak farklıilgilere hitap edebilecek kanallarıayrıayrı
paketlerde satışa sunmaktadırlar. Böylece, izleyicilere genişkapsam sunulmakta ve seçme
hakkıtanınmaktadır. Tematik kanallar, dijital TV yayıncılığında çok önemli bir yere sahiptir.
Özellikle film ve spor kanallarına yoğun bir talep vardır.

Dijital yayıncılık analog yayıncılıktan farklıolarak program zamanlarının ve izlenecek
programların kontrolünün izleyiciye bırakılmasına olanak sağlamıştır. Bu gelişme, özellikle
film yayınıiçin kullanılan izle-ve-öde, paralel kanallarda isteğe bağlıprogram ve isteğe bağlı
program hizmetlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. İzle-ve-öde (pay-per-view)
sisteminde, programların saatleri normal kanallarda olduğu gibi yayıncıtarafından
belirlenmektedir; ancak izleyicilere sadece izledikleri programın ücretini ödemeleri imkanı
tanınmaktadır. Örneğin paralel kanallarda isteğe bağlıprogram sisteminde, aynıprogramlar
farklıkanallarda belirli aralıklarla -genelde her 15 dakikada bir- tekrar başlatılmaktadır.
Dolayısıyla, izleyici neredeyse program zamanınıkendisi belirlemektedir. İsteğe bağlı
program sistemi ise izleyicinin istediği zaman istediği programıseyretmesine ve sadece onun
ücretini ödemesine olanak tanımaktadır.
İzleyiciler evlere kadar ulaşan yayınlarıseyredebilmek için en son aşamada
televizyonlara bağlanan set-üstü-kutulara (dekoder) ihtiyaç duymaktadırlar. Set-üstükutuların
mevcut düzende ilk işlevi dijital olarak gelen yayınlarıanalog hale çevirmektir.
Halen kullanılmakta olan televizyonlar sadece analog yayınıalabilecek şekilde üretilmiştir.
Dolayısıyla, dijital yayına tamamen geçildikten sonra şifresiz olarak yayınlanan programları
alabilmek için bile set-üstü-kutular gereklidir. Set-üstü-kutular, sadece yetkili izleyicilerin
yayınlarıalmasınısağlayan koşullu erişim sistemi ile elektronik programlama rehberi ve
uygulama programıarayüzü içermektedirler.

Posted in Genel.