Televizyonun Çocuğa Etkisi

Televizyonun Çocuğa Etkisi

Televizyonun Çocuğa Etkisi
Erken çocukluk dönemi (0-8 yaş) gelişimin en hızlıolduğu dönemdir. Televizyon,
çocukların bu dönemde ilgilerini çeken ve özellikle görselliğe hitap eden bir uyarıcı
niteliğindedir. Bu uyarıcının çocukları olumsuz yönde etkilememesi için uygun
yönlendirmeler ve düzenlemeler yapılmasıgerektiği tartışılmaktadır. Gerçekte televizyon
çocukların öğrenmelerine katkıvermekte midir? Yoksa çocuklarıoyalayan bir elektronik
bakıcıolmaktan öteye geçememekte midir?

“Elektronik Bakıcı” televizyona verilen adlardan biridir. ‘Bakıcı’ sözcüğü, çocuğun
son derece pasif, sessiz ve hareketsiz olduğu, dolayısıyla çocuğun televizyon seyrettiği
sürece güvenli (hareket eden, öğrenmeye çalışan okul öncesi çocuğu her zaman tehlike ile
karşıkarşıyadır) bir ortamda bulunmasınıifade etmektedir. Oysaki günümüzde ‘Çocuk
Gelişimi’ alanında ‘Bakım’ sözcüğü yalnızca çocuğun beslenme ve güvende olmasını
sağlama gibi fiziksel ihtiyaçlarıkarşılama anlamında kullanılmamaktadır. Bakım, çocuğun
psiko-sosyal gelişimini de kapsayarak, bir bütünlük içinde çocuğun tüm gelişim alanlarını
ele alır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan çalışmalar özellikle televizyonda şiddet ve
televizyonun çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri üzerinde yoğunlaşmıştır. Çocukların
beslenme alışkanlıklarının, uyku düzenlerinin ve sosyal davranışlarının bozulmasıgibi pek
çok olumsuz sonuca neden olan televizyonun etkilerinin daha çok araştırılmasıihtiyacı
doğmaktadır. Ayrıca ailelerin televizyonun çocuklar üzerinde uyumadan önce rahatlatıcıve
onlarıuykuya geçirici bir etkisinin olduğunu düşünmelerinin aksine televizyonun çocukları
uyararak uyku düzenlerini bozduğu gibi bulgular da ortaya çıkmıştır. Televizyon
görüntülerin çok hızlıve hareketli geçişleri, ekran karşısında kişinin tamamen alıcıve pasif
konumda olmasıgibi durumlar, küçük yaştaki çocukların zihinsel gelişimini engellemekte,
sara hastalığıve otizm gibi rahatsızlıklara sebep olabilmektedir.
Yapılan birçok çalışma televizyondaki şiddet öğeleri ve çocukların bundan etkilenme
boyutlarıüzerine yoğunlaşmaktadır. Özellikle ABD’de çok yaygın olarak görülen, okullarda
çocukların gerçekleştirdikleri şiddet olaylarının kaynaklarından biri olarak yine televizyon
gösterilmektedir. Bir grup araştırmacıABD’deki televizyon programlarının içeriklerini
incelediğinde yüzde 60 oranında programın yüksek oranda şiddet içerdiğini ve kötü
karakterlerle hatalıdavrananların cezasız kaldığıdurumların da yüzde 45 oranına kadar
çıktığınıbulmuşlardır. Çocuk programlarıile ilgili yapılan incelemelerde çocuklar için
hazırlanan programlarının yetişkin programlarından yüzde 10 daha fazla şiddet öğesi içerdiği
bulunmuştur. Bu derece yoğun şiddet öğesi ile karşıkarşıya kalan çocuk ve gencin
televizyondaki şiddetten etkilenerek saldırgan davranışlar sergilemeleri de kaçınılmazdır.
İlköğretim grubu çocuklarla yapılan çalışmaların birinde televizyon izleme süresi ile
çocukların arkadaşve yakınlarına şiddet uygulama eğilimleri ve korku, kaygıgibi travmalar
yaşamalarıarasında yüksek oranda ilişki bulunmuştur.

Genellikle, televizyonun etkili bir dikkat çekme aracıolduğunu çok iyi bilen
reklâmcılar başta çocuklara yönelik ürünler olmak üzere birçok ürün tanıtımında ve olay
aktarımında çocuklarıkullanmaktadır. Çocuklar yönelik ürünlerin yine çocuklarıkullanarak
reklamınıyapma ve insanlara çocuklarıkullanarak mesajlar verme yaygın şekilde kullanılan
yöntemlerdendir. Reklamlar ürünü doğrudan satmaya yönelik olduğundan görsel ve işitsel
olarak son derece özendirici şekilde ürünü televizyon ekranlarından izleyicilere sunarlar.
Özellikle de çocuklar bu tip özendirici reklamlardan kolaylıkla etkilenmektedir ve olumsuz
yönde tüketim davranışlarısergileyebilmektedir.
Televizyonun çocuklar üzerinde olumsuz etkileri çok yoğun ele alınırken bir grup
çalışma sonucuna göre ise televizyonun olumlu etkileri de tartışılmaktadır. Diğer taraftan
televizyonu çocuğun olumsuz davranışlarındaki tek suçlu olarak göstermenin doğru
olmayacağıdüşünülmektedir. Bu görüşü destekleyen birçok çalışma bulunmaktadır.
Çocukların akademik başarılarıve televizyonun etkileri arasındaki ilişkiyi inceleyen bazı
araştırmacılar televizyonun çocukların akademik becerilerine olumlu etkiler yapabildiğini
savunmaktadır. Yapılan bir çalışmada, çocuğun yaşıile televizyon izleme süresinin okul
başarısında bir arada rol oynayabileceğini düşünmüşve bu amaçla genişbir yaşdilimindeki
(5–17 yaşgrubundaki) çocuklarla çalışmasınıyürütmüştür. Çalışmanın sonucunda 5–6 yaş
grubundaki çocukların televizyon izleme ile başarıdüzeyleri arasında olumlu bir ilişki
bulurken, 7–9 yaşarasındakilerin daha az televizyon izlediklerini ve başarılarının daha düşük
olduğunu, 10–17 yaşgrubundakilerde ise çok daha az televizyon seyrettikleri için akademik
başarılarının da daha düşük olduğunu bulmuştur. Elbette bu noktada tartışılmasıgereken,
akademik başarıya etki eden diğer değişkenler içinde televizyonun etkisi olmalıdır.
Televizyonun çocukların okula hazırlık ve akademik becerilerine olumlu etkileri olduğu ile
ilgili çalışmalarda çocuklar için özel hazırlanmışeğitici televizyon programlarının onlara
yeni kelimeler ve kavramlar öğretmede ve okula hazırlamada çok etkili olduğu sonucu
ortaya çıkmıştır. Gelişimin en hızlıolduğu dönem olan 0–6 yaşsürecinde, bu tip bir
uyarıcının olmasıWright ve arkadaşlarının sonuçlarında ortaya çıktığıüzere, çocukların hem
yeni kavramlar öğrenmelerinde hem de dikkat becerilerinin gelişiminde etkili olduğu
belirtilmektedir. Televizyon eğer doğru şekilde ve kontrollü olarak kullanılırsa çocukların
akademik ve sosyal olarak yeni kavramlar öğrenmesini ve zihinsel olarak gelişmesini
sağlayabildiği savunulmaktadır. Ancak, kontrolsüz şekilde çocuğun her programıizlemesine
izin verilirse de bu durumda çocukta kızgınlık, şiddet eğilimi, korku ve kaygıgibi olumsuz
duyguların ortaya çıkmasıkaçınılmaz olabilmektedir. Televizyonun önündeki çocuk zihinsel
sıralama ve düzenlemeler yapabilir, hayal kurabilir, zihinsel imajlarınıgeliştirebilir ve
zihnini yeniden yapılandırabilir. Bir anlamda çocuk televizyon izlerken zihnindeki eski
çerçeveleri ve yapılarıyeniden düzenleyip bunlara uyum sağlamayıöğrenebilir. Televizyon
yoğun uyaranlar vererek zihinsel değişim ve zekâyışekillendirmeyi sağlayabilir.

Çocuklarının diğer televizyon programlarıdışında, çocuk programlarınıizlediklerini
gören aileler, genellikle kendilerini rahat hissedebilirler. Her şeyden önce çocuklarının
televizyon izlemelerini kontrol edemeyeceklerine inanarak hiç olmaz ise çocuklarının çocuk
programıizlediklerini bilmeleri nedeni ile suçluluk duygusundan kurtulurlar. Diğer taraftan
çocuklarının eğlenerek öğrendiklerine inanırlar. Çocuklarının deneyim kazanarak öğrenmek
amacıile evin içinde oluşturduklarıhareketlilik ve gürültü en az bir kaç saat “Elektronik
Bakıcı Televizyon”tarafından kontrol altına alınabilir.Televizyondan kaçamadığımız
yaşamımızda çocuklar için faydalıolabilecek programlarıailelerin seçmesi ve seçtikleri bu
programların hiç olmazsa bir kısmınıçocuklarıyla birlikte izlemeleri elbette önemlidir.
Çocukların televizyon izlemeleri ailelerinin kontrolünde ve bilinçli şekilde yapılmalıdır ve
çocuklarıörselemeyen programlar aileler tarafından özenle seçilmelidir.
Günümüzde televizyonlu bir yaşamdan kaçışın pek de mümkün olmadığıbu durumda
ailelerin çocuklarına iyi bir televizyon izleme alışkanlığıkazandırabilmesi için dikkat etmesi
gereken bazınoktalar şu şekilde sıralanabilir:
Çocukların günde kaç saat televizyon izlediği belirlendikten sonra bu süre aşamalı
şekilde azaltma yoluna gidilebilir. Çocuk yetişkini örnek aldığıiçin yetişkinlerinde
televizyon izleme alışkanlığınıgözden geçirdikten sonra çocuklar için olumlu model
olabilecek kitap okuma, spor yapma, üretme ve paylaşmaya dayanan bir takım etkinliklere
önem vermesi gerekmektedir.
 Televizyon izleme ile ilgili kesin kurallar koymak, yemek sırasında ya da
yapılmasıgereken işler bitirilmeden çocukların televizyon karşısına geçmesine
izin verilmemelidir.
 Çocukların izlediği programlar mutlaka çocuklar ve yetişkinlerle birlikte
izlenmelidir. Böylece hem o program hakkında fikir sahibi olup çocuklara
uygun olup olmadığına karar verilebilir, hem de programın ardından çocuklarla
sohbet ederek o programdan çocukların neler kazandığıya da nasıl etkilendiği
görülebilir.
 Televizyonu belirli programlar için açıp bu programlar bittikten sonra kapama
ile ilgili kurallar konmalıve televizyonun kapanmasının ardından mutlaka
alternatif etkinlik ortamlarısunulmalıdır.
 Eğer çocuklar şiddet içeren sahneleri izlemek durumunda kalırsa bu durumda
çocuklara bu gibi davranışların insanlarıincittiğinden bahsedilmeli ve bir olayın
şiddet kullanmadan nasıl çözebileceği hakkında düşünmeye sevk edilmeli.
 Televizyonda çocukların anlayamayacağıkarmaşık bir olayla karşılaşıldığında
bunun yetişkin desteği ile çocuk tarafından analiz edilmesi sağlanmalıdır.
 Hangi programlarıizlemek istediğiyle ilgili çocuklarla birlikte plan yapılmalıve
çocuklar izlemek istediği bir programıkendilerinin seçmesine izin verilmeli ve
mutlaka o program bittikten sonra çocuklar televizyonu kapatmasıiçin
yönlendirilmelidir.

 Televizyon izleme zamanının ardından başka eğlenceli etkinlikler ile çocukların
öğrendiklerini pekiştirmek yararlıolacaktır. Örneğin sevdiği bir televizyon
kahramanının resmini yapması, izlediği programdaki olayların öyküsünü
yazmasınıveya resimlerini yapmasını, o günkü programda öğrendiği yeni
kelimeleri sözlükten araştırmasını, kendi bir program hazırlamak istese nasıl bir
program hazırlayacağınıkaleme almasınıvb. sağlamak yararlıolacaktır.
Sonuç olarak kontrollü şekilde televizyon izleme olumsuz olabilecek davranışların
ortaya çıkmasınıengelleyip çocukların kendileri için yararlıolan bir takım becerileri
kazanmasında yardımcıolabilecektir. Bunun için çocuklara yukarıdaki bilgiler ışığında çok
küçük yaşlardan itibaren iyi, doğru ve planlışekilde televizyon izleme alışkanlığı
kazandırmak gerekmektedir.
Televizyonu asla çocuklar için bir oyalama aracıolarak görmemek, çocukların yeni
şeyleri eğlenerek öğrenebilecekleri bir öğrenme aracıolarak kabul etmemek ve bu
doğrultuda kullanmamak gerekmektedir.

Posted in Genel.